MALAZGİRT DESTANI

Tarihin vadisinde yankılanır bir türkü,
Ezgideki hoş seda anlatır bize Türk’ü.

Gönlümün aynasından geçmişe bakıyorum,
Dolunay zirvelere hilâlle akıyorum.

Dolunay zirvelerden görünüyor Malazgirt,
Kır atının üstünde Türk’e sevdalı yiğit.

Anadolu yaylası, Türklüğün has hülyası,
Bu hülya senelerdir Alpaslan’ın rüyası.

Bin yetmiş bir yılının Ağustos sıcağında,
Bizans’a meydan okur tam kendi ocağında.

Bir Cuma sabahıdır, el açılır semaya,
Kılıç kında beklerken gönül varır uhrâya.

Beyaz atın üstünde bembeyazdı dilekler,
Şehadet arzusuna şahitti tüm melekler.

Malazgirt ovasına sanki hilâl inmişti,
Cuma salâlarına Bilal sesi sinmişti.

Pas tutan kapıların paslı kilitlerini,
Açmaya ahdederek sürer binitlerini.

Öyle bir cenk başlar ki Allah nidalarıyla,
Yiğitlerin yarışı cennet sevdalarıyla.

Kat be kat üstün Bizans Alpaslan’a baş eğer,
Haç yere gömülürken Hilal zirveye değer.

Alpaslan’la erilen kutlu zafer müjdesi,
Anadolu ufkunda parlar şükür secdesi.

Segâh besteler ile susturunca çanları,
Yazılır Malazgirt’te yiğitlik destanları.

Güneşin ardı sıra bir kutlu akıştır bu,
Nizam-ı Âlem için yürekten bakıştır bu.

Günbeyli’yi mest eder göklerdeki gülüşler,
Erildikçe maksuda gerçeğe döner düşler.

Gönlümün aynasından geçmişe bakıyorum…


Mahmut TOPBAŞLI
0 Responses

Son Yorumlar