ÇIKMAZ SOKAK

Sanki yalanla gerçek, saklambaç oynamakta,
Hayaller firar etmiş, düşler çelik çomakta.

Yürek yakan nağmeler küsmüş sazın teline,
Bilal kokulu sesler tutsak olmuş dudakta.

Doğunca üflenirdi yüreğine sabinin,
Şimdi yaban ezgiler yankılanır kulakta.

Hasretken nice gönül sıcak bir tebessüme,
Selamı kaybedenler arar çıkmaz sokakta.

Kimsenin ruhu duymaz, kimse bilmez halini,
Bunca öksüz ve yetim ağlar köşe bucakta.

Kalbi nefsine mahkûm, kıyamı kendi için,
Halbuki ukbâ için durmalıyız ayakta.

Heybetli, mehabetli nice canı unutup,
Bir Fâtiha’ya muhtaç bırakmışız toprakta.

Şah damarından yakın, bugün değilse yarın,
Gelir dostun daveti, sanma ölüm ırakta.

En gümrah pınarından suyunu alır gövde,
Kururken damar damar, dal su arar yaprakta.

Her engeli aşarken, düz yolda şaşar olduk,
Hata süvarideymiş, suç arama kısrakta.

Yağmalanmış ne varsa, ne at kalmış, ne silah,
Ok gitti elimizden, şimdi gözler mızrakta.

Tertemiz ırmakların gürül gürül akarken,
Yık engeli önünden, deme derya uzakta.

Özünden ayrı düşüp, kanma süslü yollara,
Düşmanına kavi dur, ölüm var bu tuzakta.

Günbeyli nice derdi söylemeye meyleder,
Derdinin sitemleri düğümlenir gırtlakta.


Mahmut TOPBAŞLI
0 Responses

Son Yorumlar