ŞİİRİN YÜREĞİNE YOLCULUK


     Hepimiz birer yolcuyuz. Dünya hayatının kendisi de yolculuk değil mi zaten… Âşık Veysel’in ifadesiyle;  “Uzun ince bir yoldayım,
                                   Gidiyorum gündüz gece….” Diye diye yollardayız. Yol doğru, yol güzel, yolculuk yüreğe doğruysa değme keyfine. Bu ara birçok yolculuk yaşandı. Kimisi plansız ve zaruri, kimisi de davet üzre ve şevkle. Hele sonuncusu var ya, aşkla şevkle ve muhabbetle yöneldiğimiz bir yolculuk oldu. Seyahat yazısı olabilecek bölümünü bir sonraki yazıda yazacağım inşallah. Aynı yolculuğun merkezinde yer alan ÖDÜL TÖRENİNİ ve tören vesilesiyle yaşanan yürek yolculuğunu anlatacağım bu yazıda.
     “HATAY/YAYLADAĞI BELEDİYESİ ŞİİR YAZMA YARIŞMASI” başlıklı paylaşımı FACEBOOK’TA görmüş ve üzerinde çalışmakta olduğum bir şiirimi tamamlayıp yarışmaya göndermiştim.
     Haritadan tanıdığım bir coğrafya burası… Karadan en güney ucu yurdumun. Hemen ardı Türkmen Dağı. Suriye Türkmenlerinin sesine bir soluk mesafede. Şiir yarışmasının konusu “BAYRAK ve VATAN” olunca ilgim arttı, yüreğim kabardı, tatlı bir heyecana kapıldım desem abartmış olmam.
     Beklediğim müjde 45 gün sonra geldi. Telefonuma gelen ses sevgili Ali PARLAK’IN sesiydi. Selam ve tanışma faslından sonra sadede gelip “Yarışmaya ilgi gösterip/katılmam dolayısıyla” teşekkürlerini iletip, “ödül töreni için gelip gelemeyeceğimi” sordu. Sevinç ve mutlulukla, biraz da kıvançla olumlu cevap vererek, katılma arzumu belirttiğimde Ali Bey’le güzel bir dostluğun temelini atmış olduğumuzu hissettim.
     Yayladağı’nda ilgili kurum ve kişiler yarışmanın formatını yerelden genele, mahallîden millîye perspektifinden bakarak, ilçedeki ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri arasında, okullarında şiir okuma yarışması seçmeleri düzenleyerek altyapıyı kurmuşlar. Yurt genelinde de herkese açık,”VATAN ve BAYRAK” temalı şiir yazma yarışması olarak düzenlemişler. Çok ta güzel olmuş. Bize ulaşan davet bu formattan ortaya çıkan sonucun ödül töreniydi.
      Soğuk ve yağmurlu bir mart sabahı İstanbul’dan uçakla Hatay’a vasıl olduk. Yol ve yolculukla ilgili bölümü ayrı bir yazıyla ifade edeceğimi belirtmiştim ki öylesi de çok güzel olacak. Mihmandarımız beni ve eşimi alıp, ödül töreninin yapılacağı Yayladağı Öğretmenevinin salonuna götürdü. Saat 19.00 sularında salona vardığımızda programın başlamasına henüz yarım saat vardı. Ama salondaki heyecan güzel şeylerin yaşanacağı hissini almanıza yetiyordu. Davetliler bir bir salonu doldururken, programın başlama vakti de gelmişti.
        Protokol sıralarının değerli misafirleri İlçe Kaymakamı Sayın Alpaslan ALTINIŞIK,  Belediye Başkanı Sayın Mehmet KALKAN, İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın Mustafa Öztürk ve diğer ilgililerde yerlerini alınca program başladı. Öncelikle okullarındaki ön elemelerde seçilip gelen öğrencilerin şiirlerini okumaları kategorik olarak gerçekleştirildi. Aman Allah’ım bu ne güzellik. İlkokul 2. sınıf öğrencisi, ezberinden İSTİKLAL MARŞI’NI okuyor. Bayrak Şairimiz Arif Nihat Asya’nın BAYRAKSIZ OLAMAM şiiri bir başka ilkokul öğrencisi tarafından boyuna posuna bakmadan ezberden okunuyor. Okunuyor dememe bakmayın şiir yaşanıyor. Henüz ilkokul çocuklarının kategorisi sürerken bu akşam burada ŞİİRİN YÜREĞİNE BİR YOLCULUK var demekten kendimi alamıyorum. Devamında 5. Sınıf öğrencisinin okuduğu TÜRKMEN DAĞI şiiri geldi huzura. Bir menzil ötedeki yiğit Türkmenlerin gücüne güç geldi, yüreğine yürek değdi ve Türkmen kardeşlerimizin vatan toprağını savunmak üzere verdikleri canhıraş mücadelenin bizdeki yansıması geldi. Yüreğinden öpüyorum seni çocuk. Ağlattın beni… Anladım ki Yayladağı tekin değildir. Duygu dolu yürektir, baştan ayağa şiirdir, bayraktır, vatandır.’İstiklal Marşını okuyan yavrumuzun coşkusunu, Bayraksız Olamam şiirindeki hasbiliği, Türkmen Dağı şiirindeki ciddiyeti, Ağlatma Beni Anam şiirindeki sevgi yüklü duruşu unutmak mümkün değil. Ortaokul ve Lise öğrencileri de şiirlerini bir bir okudular, hayır yaşadılar. Sakarya Türküsü okundu, harika, Mehmet Akif’in Hicran şiiri okundu mükemmel, Naat’lar okundu çok güzel… Güzel, her şey güzel, yer gök şiir, teröre inat, zor zamanlara inat tek sığınak şiir… Yayladağı tepeden tırnağa şiir. Boş bir duygu değil, yaşayan şiir ve milli şuur bu… Hepinizi yürekten selamlıyorum çocuklar. Öğrencilere de maddi ve kültürel ödüller verildi. Orada bulunan tüm öğrencilere verilen bir kitap hediyesi var ki ondan söz etmemek olmaz. Hatay’ın tanınmış ve değerli şairlerinden olan Eşref Ağzın Türkeri Beyefendi’nin yeni yayınlanan KIZILELMA isimli eseridir. Bu kitabın bütün gelirleri Türkmen kardeşlerimize bağışlanmıştır. Tören programının gündüzünde Türkmenlerin kampları ziyaret edilmiş ve kitap gelirlerinin bir kısmı “devamı gelecek inşallah” dilekleriyle nakdi olarak takdim edilmiştir. Şairimizi kutluyor, muhabbetle kucaklıyorum.
     Bu kategori tamamlanınca Belediye başkanımız ve Kaymakamımız selamlama ve teşekkür konuşmaları için teşrif ettiler. Yayladağı Belediye Başkanı Sayın Mehmet Kalkan güzel ve yerel bir konuşma yaptı. İlçesindeki milli duygu potansiyeline vurgu yaptı ve öğrencilerin tümünü Gönüllerin Birincisi ilan ederek büyük bir jestle gönülleri fethetti. Konuşmasını güzel bir şiirle süslemesi, siyasi kişiliklerin kültürel kodlarına vurgu anlamı taşıyan harika bir sürprizdi. İlçe Kaymakamı Sayın Alpaslan Altınışık da devlet varlığını temsil etmenin, milli duyguları yerelden anlama ve milletinin değerlerine saygının en güzel ifadeleriyle süslü harika bir konuşma irad etti.
     Sıra programın Türkiye genelinde herkese açık, ŞİİR YAZMA YARIŞMASI’NIN ödül törenine gelmişti. Gecenin PARLAK yıldızı değerli Eğitimci, Şair/yazar Ali PARLAK yarışmanın düzenlenmesi ve sonuçlandırılması sürecini izah etti. 151 şair şiirleriyle bu yarışmayı şereflendirmişlerdi. Şiir yarışmasının Jüri Üyeleri İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Öztürk Bey’in başkanlığında, Zeynel Abidin Payas (Şair), Hasan Avcı (Şair), Ali Parlak (Şair-Yazar) zorlu bir çalışma, titiz ve adil bir puanlamayla derecelendirme yapmışlar. Mansiyon, 3.lük, 2.’lik, ve 1.’lik sırasıyla şairler sunuldu, şiirleri kendileri tarafından seslendirildi. Ödülleri verildi.
     Bende şiirimi okumak için sahne aldığımda mealen şu konuşmayı yaptım : “Cuma vakti Habib-i Neccar camiinde huzurda bulunduk. Vaiz Efendi Yayladağı Müftülüğünün talebini cemaate tebliğ ederken duygularını şöyle ifade etti. “Yaptığımız hizmetler, ortaya çıkan eserler sizin omuzlarınızda. Camileri, Kur’an Kurslarını siz omuzlamışsınız…….” Ben de diyorum ki siz, sadece bu güzel hizmetleri değil, vatanı omuzlamışsınız, bayrağı omuzlamışsınız, şiiri omuzlamışsınız. Çünkü siz Yayladağısınız… Türkmen Dağısınız.”
      Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Şiir yürekli Yayladağı insanlarını muhabbetle selamlıyorum. Teröre karşı şiirin yükselişine tanıklık ediyorum. Ve yarına şiirden izler bırakanlara gökler dolusu dualar gönderiyorum.


      Mahmut TOPBAŞLI     
0 Responses

Son Yorumlar